TEPKİ VER, SES VER!

Medya sosyali insanlar, “Kimlerdir diye düşünenler?” sorunuzun cevabı çok basit: Onlar sadece göstermelik yaşayan ve yaşatanlardır. Artık bunlar biz engelli bireylerin de, ne yazık ki, hayatlarında varlar.

Sene de bir kez bile bir engelli insanı ne arar, sorar, ne de karşılaşmak isterler. Ama engelliler adına bir birim, bir dernek açıp bizler engelli bireylerin yanında, yanıbaşındayız her zaman, her an deyip nutuk atarlar, ancak…

Halbuki hiçbir faydaları olmadığı gibi ne etkinlik, ne de eğitim gibi faaliyetleri bulunmamaktadır. Misal, en çok muhtaç olduğun elin, ayağın olan o tekerlekli sandalyeyi bile istemeye hakkın yoktur.

Ve 364 günün sonunda nihayet arayışa girerler, nerede bir engelli birey buluruz, toplar birkaç fotoğraf çekip göstermelik etkinliğimizi tamamlarız diye çaba sarf ederler.

Sizler de şunu fark ettiyseniz: Aklı başında tekerlekli sandalyede, ortez protez kullanan veya görme engelli olan kardeşlerimizle işleri olmaz. Olamaz, çünkü bu tür insanların faydası olmaz. Onlara ancak zihinsel engelli, Down sendromlu ve otizmli bireylerin daha fazla faydası vardır.

Allah’ın en mütevazı, en sessiz, masumane bireyleridirler çünkü, ve istedikleri gibi yönlendirme yapabilirler. İşin içinde itiraz edecek kimse olmasın diye, aksi takdirde başka türlüsü konuşur, itiraz eder, hakkını savunur, icabında kendini kullandırtmazlar. Bunun farkındalar o akıllı medya sosyalleri…

Ve tam da bu yüzden diyorum ki, senede bir toplanıp onlarla fotoğraflar çekinip kendinizi medya sosyallerine malzeme etmenizi tavsiye etmiyor ve istemiyorum.

Şimdi en basit bir örnekle sorarım sizlere: Neden bizlere de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde bir kez olsun Cumhurbaşkanı koltuğu nasip olmuyor? Yoksa toplumuzu toplasalar bir 23 Nisan çocuğu mu etmeyiz?

Evet, demek ki etmeyiz, edemeyiz. Vay bize, vay bizim halimize. Bizler de bu vatanın, bu ay yıldızlı bayrağın altında yaşıyor, okuyor, öğrenip öğretmeye çalışıyoruz.

YKS ve KPSS sınavlarında okul kapı girişlerinde su dağıtılırken, belediyeler tarafından dikkatimi çekmişti: Neden EKPSS’de yok acaba? Yoksa bizler hiç susamayan insanlar mıyız? Çok garip.

“Devletin size verdiği maaş” diye söze başlayanlara cevap vermek istiyorum: Vallahi, devlet bize maaş vermiyor. Bizlere idare etmeleri için sahiplerimize veriyor. Bizler bu ülkede bireysel olarak özgür olmadığımız gibi, ekonomik olarak da özgür değiliz ve hiçbir zaman da olamayacağız.

Bizlere katlanmayan, bakmak istemeyen sahiplerimize verdiğiniz maaşlar sayesinde, yakalarımızdan bir türlü düşmeyen hayatlarımızı dahi kurmamıza izin vermeyenler var artık. Evlilik yasak engelliye, çünkü evlenirsen anan baban çalışıp kendini, evini geçindirmek zorunda kalacaklardır.

Sayende ekmek elden su gölden. (Engelli benden maaşı, devletten.)

Yaşayan, yaşayana bu ülkede paşa gibi.

Velhasıl, bizler bu ülkede yok sayılıyor, daha doğrusu kendimizi yok saydırtıyoruz ve şunu fark ediyoruz ki, maalesef bir emekli kadar tepkimizi göstermemiş ve gösterememişiz.

Tüm engelli bireylere geçmiş olsun.

Selam olsun.