ENGELLİLERE ÖTV’SİZ ARAÇ ALIMINDA YENİ DÜZENLEME
Engellilere ÖTV’siz Araç Alımında Yeni Düzenleme: Çözüm Değil, Mağduriyet Yaratıyor
Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını artırmak ve yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla uygulanan ÖTV muafiyeti, son yıllarda engelliler için önemli bir destek mekanizması olmuştur. Ancak geçtiğimiz günlerde yapılan yeni düzenlemeler, bu hakkın kullanımını zorlaştırarak engelliler için ciddi mağduriyetler yaratacak şekilde kısıtlamalar getirmiştir.
Araç yenileme süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılması ve ÖTV’siz alınacak araçların en az %40 yerli üretim olma zorunluluğu gibi şartlar, engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak yerine aksine daha da zorlaştırmaktadır. Bu düzenlemeler, hem ekonomik hem de pratik anlamda engellilere uygun bir çözüm sunmaktan uzaktır.
10 Yıllık Araç Yenileme Süresi: Gerçekçi ve Adil Değil
Engelliler için araçlar, sıradan bir ulaşım aracından çok daha fazlasıdır. Bu araçlar, birçok engelli birey için temel ihtiyaçlarını karşılamada hayati bir role sahiptir. Özellikle fiziksel engelliler, özel donanımlı araçlar olmadan gündelik işlerini yerine getiremeyebilir, sağlık hizmetlerine ulaşamayabilir ya da sosyal hayata katılamayabilir.
Daha önce 5 yıl olarak belirlenen araç yenileme süresinin 10 yıla çıkarılması, engellilerin bu temel ihtiyaçlarını görmezden gelen bir karar olmuştur. Araçların yoğun kullanımı ve zamanla yıpranması, bakım masraflarının artmasına ve araçların güvenli kullanımının tehlikeye girmesine neden olacaktır. Ayrıca 10 yıl boyunca aynı aracı kullanmak, teknolojik gelişmelerden faydalanmayı ve daha modern araçlara erişimi engellemektedir. Özellikle engellilerin ihtiyaçlarına uygun teknolojik donanımlara sahip araçlar, belirli bir süre sonra yetersiz hale gelebilir.
Bu sürenin uzatılması, engelli bireylerin ekonomik yükünü artırırken hareket özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayacaktır. Araçlarını değiştiremeyen bireyler, güvenli ve konforlu bir şekilde seyahat edemeyecek ve toplumsal hayata katılmakta daha fazla zorlanacaktır.
Yerli Üretim Şartı: Tercih Hakkını Kısıtlayan Bir Düzenleme
Yeni düzenleme kapsamında getirilen, araçların en az %40’ının yerli üretim olma şartı, engellilerin araç tercihlerini sınırlayan bir diğer önemli sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Engelliler için araç seçimi, ihtiyaçlarına uygun özelliklere göre yapılmaktadır. Örneğin, geniş iç hacim, tekerlekli sandalye rampası veya özel kontrol sistemleri gibi donanımlar, engelli bireylerin araçlarında aradığı temel özelliklerdir. Ancak bu tür donanımlar genellikle yerli araçlarda ya yoktur ya da sınırlı sayıda bulunmaktadır.
Bu durumda, engelliler ihtiyaçlarına uygun olmayan araçlara yönelmek zorunda kalacak ya da daha pahalı ithal araçları tercih etmek zorunda bırakılacaktır. Yerli üretim şartı, engellilerin mobilite hakkını sınırlamakla kalmayıp, piyasada rekabetin azalmasına ve araç fiyatlarının yükselmesine de neden olabilir. Ayrıca yerli araçlarda ihtiyaç duyulan özel donanımların yetersizliği, engellilerin yaşam kalitesini düşürerek daha fazla mağduriyet yaratacaktır.
Ekonomik ve Sosyal Mağduriyetler Derinleşiyor
Engelliler, toplumun ekonomik olarak en dezavantajlı kesimlerinden birini oluşturmaktadır. Günlük yaşamlarını kolaylaştırmak için özel araçlara ihtiyaç duyan engelliler, bu araçları genellikle ekonomik sıkıntılar içinde satın alabilmektedir. Ancak yeni düzenleme, bu süreci daha da zorlaştırmaktadır.
10 yıl boyunca aynı aracı kullanmak zorunda kalan bireyler, artan bakım ve onarım masraflarıyla karşı karşıya kalacaktır. Özellikle düşük gelirli engelliler için bu durum, araçlarını kullanılamaz hale getirebilir. Yerli araç şartı ise engellilerin uygun fiyatlı ve ihtiyaçlarına göre araç bulma ihtimalini düşürerek ekonomik yüklerini artıracaktır.
Bunun yanı sıra, uygun araç bulamayan ya da aracını yenileyemeyen engelliler, toplumsal hayata katılmakta daha fazla zorluk yaşayacaktır. Bu durum, engellilerin sağlık hizmetlerine, eğitim imkanlarına ve sosyal etkinliklere erişimini sınırlayarak, onları daha izole bir yaşama itecektir.
Engelliler İçin Çözüm Önerileri
Engellilerin yaşadığı bu mağduriyetleri azaltmak ve onlara daha yaşanabilir bir hayat sunmak için bazı önemli adımlar atılmalıdır:
- Araç Yenileme Süresi Kısaltılmalı: Araç yenileme süresi tekrar 5 yıla indirilerek, engellilerin yıpranan araçlarını yenileme ve teknolojik gelişmelerden faydalanma hakkı korunmalıdır.
- Yerli Araç Şartı Kaldırılmalı: Engellilere, ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun aracı seçme özgürlüğü tanınmalı, yerli üretim zorunluluğu gibi kısıtlayıcı şartlar kaldırılmalıdır.
- Engelli Derneklerinin Görüşü Alınmalı: Engelli bireylerin ihtiyaçlarını ve sorunlarını en iyi şekilde anlayan engelli dernekleri ve uzman kuruluşlar, bu tür düzenlemeler yapılırken sürece dahil edilmelidir.
- Araç Donanımı Teşvik Edilmeli: Yerli üreticiler, engelli bireylerin ihtiyaç duyduğu özel donanımları geliştirmek ve yaygınlaştırmak için teşvik edilmelidir.
Sonuç
Engelliler için yapılan her düzenleme, onların yaşam kalitesini artırmayı ve topluma eşit bir şekilde katılmalarını sağlamayı hedeflemelidir. Ancak mevcut düzenleme, bu amaca hizmet etmekten uzak görünmektedir. Engellilerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını zorlaştıran bu tür uygulamalar, toplumsal eşitlik ilkesine aykırıdır.
Engelli bireylerin daha fazla mağduriyet yaşamaması için bu düzenlemenin gözden geçirilmesi ve engellilerin gerçek ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun gelişmişlik düzeyi, engelli bireylerine sağladığı olanaklarla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, engellilerin haklarını koruyacak ve yaşam standartlarını yükseltecek adımların bir an önce atılması hayati önem taşımaktadır.